
Gaudi, nam-ı diğer Dub Alchemist’in elektronik müziğe katkısı tartışılmaz. İtalyan asıllı müzisyen aynı zamanda 1990’ların başından bu yana raggamuffin türünün en iyi temsilcilerinden biri olarak tanınıyor.
Gaudi’nin dans pistlerine uzanan maceralı müzik yolculuğu, İtalya yeraltı müzik sahnesinde başlamış. İlk reggae şarkısını 1984 yılında yazdığından günümüze reggae’yi en ince detaylarına kadar özümseyip kendine has bir evrene yerleştirdiğini söylemek mümkün. Bu başarısındaki en büyük itici güçlerden biri de şüphesiz, sıkı Bob Marley hayranlığı…
Reggae, ragga, raggamuffinler arasında gezinirken müziğini dub ritimleriyle başka bir boyuta taşıması Gaudi’nin üretimlerini özel kılan detaylardan biri. Dub’ın çok saygıdeğer bir müzik formu olduğunu düşünen Gaudi, kendi dub projesini 1994 yılında oluşturdu ve çalışmalarında farklı müzik türlerine dub müziğini ekleyerek yol aldı. Deneyselliği asla elden bırakmayan sanatçının elektronik müzik elementlerini insan vücudunun ürettiği seslerle birleştirmeyi de sevdiğine tanıklık ediyoruz. Kız arkadaşının hapşırma, el çırpma, parmak çatırdatma, esneme, kemik çıtırdatma seslerini sample’layarak başladığı deneysel projeyi ilk etapta istediğini yakalayamayıp rafa kaldıran, ancak birkaç yıl sonra müzisyen Pauli Atzei’yle tanışınca yeniden gündeme alan Gaudi, bu birlikteliği Ultraviolet Zero olarak adlandırmıştı. İkili bu isim altında Sound of Anatomy albümünü ortaya çıkardı. Sound of Anatomy’nin temel ilham unsuru, 1966 yapımı sci-fi film Fantastic Voyage oldu.
Dub müzikte ustalaşan Gaudi, her fırsatta müziğin birçok ilginç yüzü olduğunu ve onu bir bütün olarak sevdiğini dile getiriyor. Müziğin özgür doğasının gelecekte de ona başkalaşma imkanı tanıdığını söyleyen sanatçı, denemenin bir sınırı olmadığının da altını çiziyor. Gaudi’nin canlı performansları da bunun sağlaması niteliğinde. Kendisini konserlerinde bilgisayar başında değil; Theremin, Mimimoog, vocoder’lar, elektronik perküsyonlar, analog synthesizerlar, dub sirenleri, kasetçalar ekoları ve multiefektlerle canlı dub manipülasyonları yaparken izliyoruz.
Tüm bunlar bir yana Gaudi’nin şu sözleri akıllara kazınıyor: “Müzikal yolculuğumdaki tek gerçek ilham Robert Nesta ‘Bob’ Marley”. Bob Marley ve onun müziğinin gücüne olan inancı daima Gaudi’yle...