
Sıra sıra dizilmiş plak dükkanları, yüz yılı aşkın geçmişi, konser mekanları ve onarılıp yeniden hayat bulan kulüpleriyle Manchester, müzik ruhu ve aşkının asla dinmediği şehirlerden biri... Müzikseverin Rehberi serisinde bu kez, İngiltere’nin müzik tarihine kazınmış anlarına tanık olmuş endüstriyel Manchester’ın neredeyse sayısız müzikal mekânından birkaçına bakınıyoruz.
Albert Hall
Manchester’ın tarihi Albert Hall’ı 1908’den bu yana ayakta duruyor. 1990’lı yıllarda gece kulübü gibi kullanıldıktan sonra kapanan, fakat bir zamanlar Churchill’i ağırlamış bu ufak barok ve gotik kilise, 2012’de şehirdeki Gorilla ve the Deaf Institute adlı konser mekanlarını işleten Trof tarafından ele alınıp yenilendi. Yenilenen salonu Chapel Hall, vitray camları ve iki katlı yapısıyla müzik konserlerine ev sahipliği yaparken, eski kulüp alanı ise bar ve lokanta olarak işlev görüyor. Albert Hall şimdiye kadar sahnesinde Mogwai, Goldfrapp, Belle & Sebastian, Bonobo, Die Antwoord, Damien Rice, Primal Scream ve Suede gibi gruplara yer verdi.
Band on the Wall
Uzun ve köklü bir müzik tarihine sahip ve şehrin önde gelen konser mekanlarından Band on the Wall 1900’lü yıllarda the George and Dragon Pub ismiyle kapılarını açtı. 1970’li yıllarda şehrin post-punk sahnesinin kalbinde, Joy Division, the Fall ve Buzzcocks gibi grupların erken dönem konserlerine ev sahipliği yapmış alan, 2009’da yepyeni bir ses sistemiyle geri geldi. Aynı zamanda eğitim programları düzenleyen ve caz ile dünya müziği geceleriyle ünlenen Band on the Wall, önümüzdeki günlerde Miles Mosley, Mr. Scruff, Monophonics, Joyce Sims, Mdou Moctar, Jens Lekman, Frankie Cosmos ve Omar gibi birbirinden farklı grupları ağırlayacak.
Piccadilly Records
Manchester’da plak dükkanlarının sonu neredeyse yok, fakat 1978 yılında, Factory Records ile aynı yıl işe başlayan bol ödüllü plak dükkanı Piccadilly Records, 1980’lerden bu yana dünyanın en iyi bağımsız müzik dükkanı biliniyor. Rock, pop, indie ve alternatif müziğin olabilecek her koluyla yola çıkan ve gittikçe disko, house, hip hop, soul ve deneysel gibi janrlara da yer ayıran, bulundurduğu özel baskılarla tanınan Piccadilly’nin ziyaretçileri arasında Johnny Marr ve Tim Burgess gibi tanıdık isimler de bulunuyor.
Soup Kitchen
Gündüzleri kantin, akşam vakti kulüp ve konser mekanı gibi iki farklı hayat süren Soup Kitchen, müziğin sabaha kadar dinmediği mekanlardan bir tanesi. Üst katında konuk DJ’leri, yiyecekleri (özellikle çorbaları) ve barıyla rahat bir ortam sunan mekan, alt katında ise dans geceleri, komedi performansları, film gösterimleri ve sergilerin yanı sıra farklı janrlardan gruplar ve tanınmış yerli ve yabancı DJ’lerle de şehrin yeraltı dans müziği sahnesini canlı tutuyor. Soup Kitchen’da boy göstermiş isimlerin arasında Simian Mobile Disco, Dixon, Matias Aguayo, Sun Araw, Nozinja ve Mount Kimbie gibileri yer alıyor.
Bridgewater Hall
Yılda 200’den fazla performansa ev sahipliği yapan Bridgewater Hall, Manchester’da klasik müziğin evi. Klasik konserlerin yanı sıra programında caz, dünya müziği ve pop’a da yer ayıran, aynı zamanda da Halle, BBC Filarmoni ve Manchester Camerata orkestralarına ev sahipliği yapan Bridgewater Hall’ın 2 binden fazla kapasiteli, dört katlı ana salonu akustik kalitesini koruyabilmek amacıyla yayların üstüne inşa edilmiş. 5 bin 500 borudan oluşan Marcussen orguyla da ünlü salon önümüzdeki aylarda Beethoven, Gerschwin, Shosatakovich gibi bestecilerin eserlerinin yanı sıra Tony Bennett, Johan Johannsson’un Last and First Men film projesi, Manchester Caz Festivali’ne de ev sahipliği yapacak.
The Castle Hotel
Şehrin kuzeyinde yer alan, 1776 yılında inşa edilen ve on dokuzuncu yüzyılın sonuna doğru the Castle Hotel adını alan bu bar, aynı zamanda 1979’da John Peel’in Ian Curtis ile gerçekleştirdiği röportaja ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 10 yıl kadar önce onarılan ve artık haftanın üç günü boyunca konserler düzenleyen mekan, aynı zamanda minik festivaller, komedi geceleri ve şiir okumaları da programlıyor. Geçtiğimiz yıl the Castle Hotel sahnesinden geçen isimler arasında Weyes Blood, Sarah Jaffe, Merchandise, Club Kuru, Karl Blau ve Flo Morrissey gibi alternatif müziğin heyecan verici isimleri var.