Orgla içli dışlı, TR-909 gibi dürüm machine’lerle yakın arkadaş, bilgisayar programcılığı terk olan çok fazla uzaktan yakışıklı Doğu Orcan’ı annesi babası bile artık The Red Hood diye çağırıyor.
İngilizceleri biraz kötü olduğundan olsa gerek yarı-alkolik babasının, “lan redud, buz getir”, yarı-obez annesinin de “redud, epmek bağla” diye bağırmalarından sonra travmalardan travma seçen deejay kuruntusu kendine techno, nu-disco, tech-house çalan bir büfe açıyor. Büfelerin Rolls Royce’u da diyebiliriz bu büfeye.
Aydemir Akbaş’tan Gesaffelstein’a, Cansever’den Zombie Nation’a sayısız ünlünün katılacağı büfe açılışında çılgın dakikalar yaşanacak kesin yüzde on, kuvvetle muhtemel. Ses duvarının aşılacağı gecede, alkolün de verdiği cesaretle birbirine sandviçler dürenler mi dersiniz, yarım-ekmek gömenler mi, tost basanlar mı? You name it, we got it.
Martin Brodin ve A.N.D.Y. dinlerken arnavut ciğerli & ezmeli nezih yarım ekmeğinizi ısırıklayabileceğiniz, Daniel Avery ve Tiga’yla timsah dansı yaparken en yakın arkadaşınızın ağzınıza patso dayayarak sevgi gösterisinde bulunabileceği, The Magician ve Paul Kalkbrenner’le break-dance’a girerken ayak kokulu Doritos’unuzu keyifle mideye indirebileceğiniz muhteşem büfenin açılışından sonra zombi istilası gibi hep beraber Babylon Lounge’a geçeceğiz.
Babylon Lounge’da 22.30’da başlayacak The Büfe After Party’e herkes 5 tane ortaokul arkadaşını, 5 tane asker arkadaşını, 5 tane kahveden arkadaşını ve 5 tane yazanaden arkadaşını getirirse çok kötü bir parti olur, aman böyle bir kombinasyonla gelmeyin. Güzel arkadaşlarınızı çağırırsanız seviniriz.
PS: Babylon Lounge kızla gelinecek bir yerdir.
PS2: Kızlı parti.
Event Program
22:30 | The Red Hood |